Loadbalancer & WAF
Loadbalancer (Yük Dengeleyici), kullanıcı isteklerini ve ağ trafiğini İnternet'teki birden çok sunucu sistemine eşit olarak dağıtır. Yüksek düzeyde güvenlik ve erişilebilirlik sağlamanın yanı sıra, gelen trafiğin yoğunluğuna göre web sunucularının etkinleştirilmesi veya devre dışı bırakılması gibi özellikleri de içerir.
Yük dengeleyiciler istekleri iletmek için iki adımlı bir yöntem kullanır. Öncelikle sunucuların isteklere yeterince yanıt verip vermediğini kontrol ederler, Daha sonra önceden tanımlanmış protokollere göre yanıt verebilecek sunucular arasından seçim yaparlar.
Web sitelerinin güvenliğini sağlamak için kullanılan web uygulaması güvenlik duvarı teknolojilerine WAF (Web Uygulaması Güvenlik Duvarı) adı verilir. Bunlar, web sitesine gelen çağrılara ilk olarak yanıt veren güvenlik duvarlarıdır. Gelen aramanın içeriğini kontrol ederek kötü niyetli ve kötü niyetli girişimleri engelleyin. Uygulama etkileşimi sırasında paketleri denetleyen güvenlik duvarları genellikle saldırgan tehditleri karşısında başarısız olur. Bu nedenle gelişmiş web tabanlı saldırıların engellenmesi için WAF çözümleri tercih edilmektedir. Günlük olarak güncellenen sistemlerde internet trafiğinden kaynaklanan anormallikleri tespit eder. Tehdit edici isteklerin, belirlenen kurallar içerisinde girilen isteklerden ayrıştırılarak engellenmesi esasına dayanan bir teknolojidir. İki tür güvenlik duvarı vardır: imza tabanlı ve anormallik tabanlı.
İmza tabanlı WAF, her gün 1 milyon farklı türü üretilen yeni ve metamorfik/polimorfik istekleri/kötü amaçlı yazılımları engellemede yetersiz kalabilir. Anomaliye dayalı WAF yaklaşımına vurgu artıyor. Bu tür bir modül, yeni kötü amaçlı yazılımların imzalarını kaydetmek ve güncellemek yerine, normal olarak kabul ettiği davranışı izlemeyen şüpheli kötü amaçlı yazılımları da tespit edebilir. Burada açıklanan imza tabanlı modüllerin ilk kez yapılan saldırıları hatalı pozitifler olarak tanımlaması muhtemeldir ve güncel olmayan imza veritabanları başlı başına bir güvenlik açığıdır. Bu nedenle anomali tabanlı modüller önem kazanmıştır.
Yük dengeleyiciler istekleri iletmek için iki adımlı bir yöntem kullanır. Öncelikle sunucuların isteklere yeterince yanıt verip vermediğini kontrol ederler, Daha sonra önceden tanımlanmış protokollere göre yanıt verebilecek sunucular arasından seçim yaparlar.
Web sitelerinin güvenliğini sağlamak için kullanılan web uygulaması güvenlik duvarı teknolojilerine WAF (Web Uygulaması Güvenlik Duvarı) adı verilir. Bunlar, web sitesine gelen çağrılara ilk olarak yanıt veren güvenlik duvarlarıdır. Gelen aramanın içeriğini kontrol ederek kötü niyetli ve kötü niyetli girişimleri engelleyin. Uygulama etkileşimi sırasında paketleri denetleyen güvenlik duvarları genellikle saldırgan tehditleri karşısında başarısız olur. Bu nedenle gelişmiş web tabanlı saldırıların engellenmesi için WAF çözümleri tercih edilmektedir. Günlük olarak güncellenen sistemlerde internet trafiğinden kaynaklanan anormallikleri tespit eder. Tehdit edici isteklerin, belirlenen kurallar içerisinde girilen isteklerden ayrıştırılarak engellenmesi esasına dayanan bir teknolojidir. İki tür güvenlik duvarı vardır: imza tabanlı ve anormallik tabanlı.
İmza tabanlı WAF, her gün 1 milyon farklı türü üretilen yeni ve metamorfik/polimorfik istekleri/kötü amaçlı yazılımları engellemede yetersiz kalabilir. Anomaliye dayalı WAF yaklaşımına vurgu artıyor. Bu tür bir modül, yeni kötü amaçlı yazılımların imzalarını kaydetmek ve güncellemek yerine, normal olarak kabul ettiği davranışı izlemeyen şüpheli kötü amaçlı yazılımları da tespit edebilir. Burada açıklanan imza tabanlı modüllerin ilk kez yapılan saldırıları hatalı pozitifler olarak tanımlaması muhtemeldir ve güncel olmayan imza veritabanları başlı başına bir güvenlik açığıdır. Bu nedenle anomali tabanlı modüller önem kazanmıştır.